Yalnızlığı hayat felsefesi edinmiş, değeri çok sonradan anlaşılmış yazar Franz Kafka. Yazımızda Franz KAFKA Kimdir? sorusuna yanıt arayacağız.
Franz Kafka, 3 Temmuz 1883’te Prag’da doğdu. Zengin bir tüccar baba ile zengin ve aydın bir Alman Yahudi’si annenin çocuğudur.
İçedönük ve huzursuz kişiliğini büyük ölçüde annesine borçlu olduğu söylenir. Franz Kafka, ailenin en büyük çocuğudur. İki erkek kardeşi küçük yaşta hayatlarını kaybettiler. Kız kardeşleri Elli, Valli ve Ottla ise Nazi Almanyası’nın çıkardığı Yahudi katliamı Holocaust’da vefat ettiler.
Franz Kafka, çeşitli ailevi ve toplumsal sebepler yüzünden çevresine yabancıydı. Ailesinin Prag’daki Alman toplumuyla tanışmaları sonucunda Alman okullarında eğitim aldı.
1893 yılında eğitim almaya başladığı Avusturya Lisesi, yalnızlığını ve kendi içine kapanmasında büyük rol oynadı.
Küçük yaşlarda da Çekçe konuşan Kafka, gittiği Alman okullarının da etkisiyle Almancada bir hayli ustalaştı. 1901 yılında Altstädter Gymnasium lisesini bitirdi. Sonra Prag’daki Karl Ferdinand Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi’ne girdi. Burada eğitim gördüğü yıllarda, Alman edebiyatı derslerini takip etmeye başladı.
Max Brod’la tanıştı
Öğrenciliği sırasında Yiddiş tiyatro çalışmalarında yer aldı ve bu çalışmalara katkıda bulundu. Kafka ilk eseri olan “Bir Savaşın Tasviri” adlı öyküsünü bu zamanlarda yazdı. 1902 yılında Max Brod’la tanıştı. Max Brod, Kafka’nın hayatında önemli rol oynayan isimlerden biri olacaktı.
1906 yılında hukuk öğrenimini doktora ile tamamladı. Bir yıl süren avukatlık stajını yaptı.
1907 yılında Sigorta Şirketi’nde memur olarak çalıştı. Gündüzleri sigorta şirketinde devam ettirdiği çalışma hayatının yanı sıra geceleri ölümden bile daha derin bir uykuya benzettiği yazma işine uğraşıyordu. Aynı yıl “Taşrada Düğün Hazırlıkları” adlı öyküsünü yazdı.
1912 yılında Felice Bauer’le tanıştı. Onunla olan ilişkisini, üç kez ayrılıp yeniden nişanlanarak, 1919 yılına kadar devam ettirdi. Evlenmemesine neden olarak hastalığını belirtiyordu. Oysa güncesinde evliliği bir burjuva bağı olanak nitelendirmiş ve edebiyat hayatını devam ettirebilmesi için yalnızlığa ihtiyacı olduğunu belirtmiştir.
Felice Bauer’le olan bu ilişkisinden geriye beş yüzün üzerinde mektup kalmıştır. Bunlar, Kafka’nın vefatından çok sonra 1967’de “Felice’ye Mektuplar” adıyla yayınlanmıştır.
1917 yılında Franz Kafka, verem olduğunu öğrendi. 1919 yılında geçirdiği ağır grip yüzünden hastaneye kaldırıldı.
1920 yılında Milena Jesenska ile tanıştı. Milena’yla mektuplaşmaları önce bir arkadaşlık gibi başladı. Daha sonra tutkulu bir aşka dönüştü. Fakat Milena evli olduğundan bu mutsuz ve imkânsız aşk Kafka’yı derin acılara mahkum bıraktı.
Mektuplaştıkları üç yılda sadece iki üç kez görüşebildiler. Bu görüşmeler Kafka’yı üzmekten başka bir işe yaramadı. Yine de onun yaratıcılığını olumlu yönde etkilediği rahatlıkla söylenebilir. Daha sonraları edebiyat tarihinin güzide yapıtlarından biri sayılacak olan “Milena’ya Mektupları”nda Kafka şöyle belirtir durumunu;
“En çok seni seviyorum diyorum ama gerçek sevgi bu değil sanırım, sen bir bıçaksın, ben de durmadan içimi deşiyorum o bıçakla dersem, gerçek sevgiyi anlatmış olurum belki…”
Milena bu mektupları 1939 yılında yayınlaması için yakın arkadaşı Willy Haas’a teslim etmiştir. Kendisi 17 Mayıs 1944’te Almanya’da toplama kampında vefat etti.
Dora Diamant
Franz Kafka, 1922 yılında emekli oldu. Maddi durumu kötüydü ve sağlığı gittikçe bozuluyordu. 1923 yılında ailesinin etkisinden kaçmak ve yazmaya yoğunlaşmak için Berlin’e taşındı. Orada da Dora Diamant adında bir sevgilisi oldu. Dora, Milena`dan daha şanslıydı. Nazi Almanya’sına direndi ve 1952 yılında Londra’da vefat etti.
Franz Kafka, 1924 yılının 3 Haziran gecesi, Viyana yakınlarındaki Keirling sanatoryumunda hayata gözlerini yumdu.
Kafka’nın eserlerinin tümünde görülen yabancılaşma olgusu, onun kendi yaşamında da belirgin bir biçimde izlenir. Ona göre ne kadar küçük ve basit bir hayatı olursa o kadar mutlu ve sorunsuz olacaktır. Nazilerin Çekoslovakya’yı işgali sırasında Kafka ile ilgili birçok belge yok ortadan kaldırıldı.
20 yıl süren dostluklarının sonunda Kafka bütün yazdıklarını ölümünden sonra yakması için Max Brod’a teslim etmişti. Yazdıklarının haddinden fazla kişisel ve değersiz olduğunu düşünüyordu. Fakat Max onunla ayni fikirde değildi. Kafka’nın ölümünden sonra, karışık halde bulunan binlerce sayfa metni topladı ve düzenleyerek yayınladı.
– Bir Savaşın Tasviri (1909)
– Yargı (1913)
– Gözlem (1913)
– Değişim (1915)
– Ceza Sömürgesi (1919)
– Açlık Sanatçısı (1922)
– Şarkıcı Jozefin ya da Fareler Ulusu (1924)
– Dava (1925)
– Şato (1926)
– Amerika (1927)
– Çin Seddi (1931)
– Babaya Mektup
Bu yazımızda ünlü yazar Franz Kafka Kimdir? sorusuna yanıt aradık. Ödev ve projelerinizde kullanabilirsiniz. Bu ve bunun gibi paylaşımlardan haberdar olmak için buraya tıklayarak facebook sayfamızı beğenebilirsiniz.