5 sene önce
5 sene önce

Barbaros Hayrettin Paşa Kimdir?

Barbaros Hayrettin Paşa Kimdir?

Bu yazımızda, Egitimarsivi.net ekibi olarak Osmanlı Devletinin kızıl sakallı “Kaptan-ı Derya” sı olan Barbaros Hayreddin Paşayı inceliyoruz. Barbaros Hayrettin Paşa Kimdir? sorusuna cevap arayacağız…

Nerede ve ne zaman doğdu?

Barbaros Hayrettin Paşa, Vardar Yenicesi’nden, Midillinin fethinden sonra buraya yerleşen Yakub adlı bir sipahinin oğludur. Tahminlere göre, 1478 yılı civarlarında dünyaya gelmiştir.

Gerçek adı Hızırdı

Barbaros Hayrettin Paşa Kimdir?Gerçek adı Hızır olduğu halde, Hayreddin ve Barbaros lakaplarıyla tanınmıştır. Batılılar kırmızı ve havuç rengi karışımı sakalından dolayı ağabeyi Oruça verdikleri “Barbarossa” adını, daha sonra Hızır için de kullandıkları için “Barbaros” diye tanınmıştır. Hayreddin lakabını ise kendisine Yavuz Sultan Selim vermiştir.

Hızır dört kardeşin en küçüğüdür. Gençliğinde yaptırdığı bir gemiyle Midilli, Eğriboz ve Selanik arasında ticarete başladı. Ağabeyi Oruç’un Rodos şövalyelerinin elinden kurtarılmasından sonra , iki kardeş Şehzade Korkut’un himayesine girdiler.

Güvenli liman arayışları sürdü

İspanyolların Batı Akdeniz’i ele geçirme çabalarıyla Endülüs’de yaptıkları zulümler yüzünden buradan ayrılmak zorunda kalan Müslümanların göçleri, bölgedeki eski dengeyi bozmuştur. Bunun üzerine Oruç ve Hızır kardeşler Batı Akdeniz’e giderek 1504 yılından sonra Kuzey Afrika sahillerinde görünmeye başladılar.

İki gemilik küçük filoları için güvenli bir liman arayan iki kardeş, Tunus Hafsi Sultanı Ebu Abdullah Muhammed B.Hasan ile anlaşıp Halkulvadiye yerleştiler. Gemileri artınca da Cerbe adasına geçip orayı üs yaptılar. Ardından akınlarını İtalya kıyılarına kadar uzattılar.

Oruç’u Sultan yaptılar

Barbaros kardeşler, İspanyol işgalindeki Bicaye Limanı’nı alamayınca 1513 yılında bir yarımada üzerinde bulunan Cicelli’yi ele geçirdiler. Kendi başlarına bir şehir yönetimi kurmuş bulunan Cicelli halkı Oruç’u sultan yaptılar. Böylelikle Barbarosların Kuzey Afrika’da kuracakları devletin temelleri de atılmış oldu.

Oruç Reis nerede şehit oldu?

Midilli’ye dönen Barbaros kardeşler, Yavuz Sultan Selim’in himayesine girmek için Muhiddin Reis’i değerli hediyelerle 1515’te, İstanbul’a gönderdiler. Böylelikle Barbaroslar, Osmanlı desteğini de sağlamış olurlar.

Bicaye’yi aldıkları gibi Katolik Ferdinand’ın ölümünden faydalanarak İspanyol işgalinden kurtulmak isteyen Cezayir şehrinin yardımına da koştular. Cezayir ve onun batısındaki Şerşel’in ele geçirilmesinden sonra Oruç Reis Şerşel ve Cezayir’in sultanı ilan edilir.

Bunu 1517 yılında Tenes ve Tlemsen şehirlerinin zaptı takip etmiştir. Fakat yerlilerle anlaşma sağlayan İspanyollar’ın 1518 yılında Tlemsen’i geri aldıkları savaşta Oruç Reis şehit olmuştur.

“Hızır Reis nasrüddindir, hayrüddindir”

Tek başına kalan Hızır, Osmanlı desteğini kuvvetlendirmek için adamlarından Hacı Hüseyin’i, Cezayir halkının Ekim 1519 tarihli arîzası ve kırk esirle beraber Osmanlı padişahına gönderdi.

Afrika’da yaşananları öğrenen Yavuz Sultan Selim, “Hızır Reis nasrüddîndir, hayrüddîndir” diye memnuniyet durumunu dile getirerek onun Cezayir hakimi olarak tanındığını belirten bir hatt-ı şerif yollamıştır. Ayrıca kendisine Anadolu’da gönüllü asker toplama imkanı verilerek Yeniçerilerle Topçulardan oluşan 2 bin kişilik bir yardımcı birlik gönderilmesi karar verilmiştir.

Böylece hutbenin padişah adına okunduğu Cezayir, Osmanlı topraklarına katılmış olduğu gibi Hızır da artık Hayreddin Paşa olarak anılmaya başlamıştı.

Cezayir Osmanlı topraklarında

Cezayir’i aldıktan sonra burayı yönetim bakımdan ikiye ayıran Hızır Reis, doğu kısımlarını yerli emîrlerden Ahmed b. Kadî’nin, batı kısımlarını ise Muhammed b. Ali’nin yönetimine bıraktı. Ancak Hızır Reis’in faaliyetleri ve Türklerin Kuzey Afrika’da kalıcı hale gelmeleri İspanyolları tekrar harekete geçirdi.

Sicilya kral nâibi Hugo del Moncada yönetimindeki seksen gemiden oluşan bir filonun 1519 yılının Ağustos’unda Harras bölgesine yaptığı çıkartma Hızır Reis tarafından geri püskürtüldü. Hâtıralarında belirttiğine göre bu savaş esnasında Avrupalılar Hızır’a ağabeyi gibi “Barbarossa” lakabını verdiler.

Gırnata Müslümanları büyük bir destek buldular

Hayreddin Paşa, 1520-1529 yılları arasında İspanyolların elinde bulunan küçük bir adanın dışında bütün yöreyi ele geçirdi. Cicelli‘den sonra Kol Limanı ile Bone ve Konstantini‘ye de hakim oldu.

Tunus Sultanı Muhammed’in saldırısı ve Ahmed b. Kadî’nin isyan etmesi üzerine 1524‘de Cezayir’den ayrılmak zorunda kaldı. Ancak üç yıl sonra şehre yeniden hakim olabildi. Başta Sinan ve Aydın Reisler olmak üzere Akdeniz’deki Türk denizcileriyle civardaki adalar halkı onun yönetimi altına girdiler.

Cezayir’de bir silah atölyesi açıldı. Barbaros mevcudu otuz beş gemiye yükselen filosu ile İtalya’dan sonra İspanya sahillerini de tehdit etmeye başladı. Çeşitli baskı ve zulümlerle karşı karşıya kalan Gırnata Müslümanları Barbaros’un şahsında büyük bir destek buldular. Yurtlarını terk etmek zorunda kalan bu Müslümanlar Türk gemileriyle Afrika sahillerine taşındı. Cezayir’e getirilen Endülüs Müslümanlarının sayısı 70 bini buldu. Ayrıca ele geçirilen ganimetlerle Cezayir şehri zenginleşti ve “Türklerin Hindistan’ı” diye tanınmaya başlandı.

Kanuni Sultan Süleyman’ın isteği üzerine İstanbul’a geldi

1530 yılına gelindiğinde Barbaros, İspanyolların elindeki Adakale’yi de işgal ederek buraya bir dalgakıran yaptırdı.

Öte yandan 1531‘de Şerşel‘e saldıran İspanyol filosu, eli boş döndü. Fakat bir sonraki yıl Osmanlılara ait Koron ve Patras‘ı ele geçirdiler. Bunun üzerine , Kanuni Sultan Süleyman donanma kumandanlığına getirilmek için Barbaros’u İstanbul’a davet etti.

Kaptan-ı Derya

Yerine evlatlık olan Kara Hasan’ı bırakan Barbaros, yirmi tekne ile beraber Cezayir’den yola çıktı. İstanbul’a geldikten bir gün sonra, 11 Cemâziyelâhir 940 (28 Aralık 1533) günü padişah tarafından kabul edildi.

Barbaros, Kanuni’nin isteği üzerine, Irak Seferinde bulunan Veziriazam İbrahim Paşa‘nın yanına Halep’e gitti. Cezayir-i Bahr-i Sefid beylerbeyliği payesiyle Kemankeş Ahmed Paşa’nın yerine kaptanı deryalığa yükseldi.

Akdeniz’de Osmanlı Hakimiyetini sağladı

Barbaros, kaptan paşalığa getirildikten sonra İspanyolların öncülük ettiği Avrupa ittifakını yendi. Daha sonra Akdeniz’de Türk üstünlüğünü kurabilmek için bir yandan güçlü ve düzenli bir donanmanın kurulmasına uğraşırken, diğer yandan da İspanya’ya karşı Fransa ile iş birliği yapılmasına önem verdi.

1534 yılının Ağustos’unda seksen gemi ile birlikte İstanbul’dan ayrılan Barbaros Hayreddin Paşa Fondi, Reggio, Sperlonga gibi İtalya’nın güneyindeki kasabaları ateş yağmuruna tuttuktan sonra Tunus‘a yöneldi. Mevlay Hasan‘ın terk ettiği şehri hakimiyeti altına aldı.

Ancak sonraki yıl Tunus seferine çıkan V. Karl şehri geri alarak Mevlay Hasan’ı yeniden iş başına getirdiği gibi Goletta’ya da bir İspanyol garnizonu yerleştirdi. 1537 yılında Korfu kuşatmasına katılan Barbaros, buranın alınamaması üzerine Venedik’e ait olan adaların işgaline girişti.

1538 yılının baharında Ege denizine açılarak Eğriboz’un güneyindeki Paros, Antiparos, Andros, Scarpanthos (Kerpe), Skyros, Egina , Naksos ve Kasos adaları ile Girit açıklarındaki adacıklardan toplam yirmi sekiz ada ve iki kaleyi Osmanlı idaresi altına aldı. Böylece Sakız, Kıbrıs ve Girit’in dışında Venedik’in Doğu Akdeniz ve Ege’deki hakimiyetine son verilerek deniz yollarının güvenliği sağlanmış oldu.

Preveze Deniz Savaşı ne zaman ve nasıl oldu?

Bu sırada V. Karl ile Fransa Kralı I. François arasında Nice Mütarekesinin imzalanmasından sonra İspanya ile papalık, Venedik ve Portekiz arasında Osmanlılara karşı yeni bir ittifak yapıldı. 246 gemiden oluşan Andrea Doria yönetimindeki müttefik donanması Korfu‘da bir araya geldi. Buna karşılık 122 gemiden oluşturulmuş Osmanlı filosu ise Barbaros’un yönetiminde Arta körfezine girdi.

Doria Türk donanmasını dışarıya çekebilmek için 25 Eylül 1538‘de faaliyete geçerek bir kısım kuvvetlerini ileri yolladı. Ancak çok kısa süren bir çarpışmadan sonra bu gemiler geri dönmek zorunda kaldı. Doria, hem Barbaros’u kendisini takip etmesini zora sokmak hem de olacak bir fırtına ihtimaline karşı Levkas ve Magenisi adacıkları arasına sığınabilmek için Preveze açıklarında demirledi.

Barbaros da Levkas’ın kuzeyini dolanarak müttefiklerin karşısına çıktı ve gemilerini kıvrık bir şekilde yan yana dizerek savaş düzeni aldı. Sağ kanat yönetimini Turgut Reis‘e, sol kanadınkini de Salih Reis‘e verdi, kendisi ise ortada yerini aldı.

Düşmanın sayıca üstünlüğü karşısında bir yarma hareketine girişen Barbaros müttefik Haçlı filosunun arkalarına kadar ilerledi. Donanmasını ancak bir sonraki gün harekete geçirebilen Doria ise, Barbaros’un karşısına çıkmak yerine açık denize dümen kırdı. Böylece büyük bir yenilgiye uğratılan müttefik donanmasının otuz altı teknesi ele geçirildi, 2175 de esir alındı. Türk donanmasının kayıpları ise sayıca azdı.

Orta Akdeniz’deki Türk hakimiyeti Preveze zaferi ile sağlandı

Preveze Zaferiyle Doğu Akdeniz’den sonra Orta Akdeniz bölgesinde de Türk üstünlüğü elde edilmiş oldu. Bu arada Doria tarafından daha önce ele geçirilen Adriyatik kıyısındaki Nova da (Castelnuova) kolay bir şekilde geri alındı. Venedik Osmanlılarla bir barış yaparak ittifaktan ayrılırken, V. Karl’ın Cezayir’e karşı kalkıştığı 1541 seferi ise fırtına nedeniyle hüsrana dönüştü.

Birinci François Preveze Savaşından sonra yeniden Osmanlılara yakınlaşmaya başladı. Başından beri Fransızlarla iş birliğinden yana olan ve 1532’de I. François ile ilişki içerisinde bulunan Barbaros’un da uygun görmesiyle Akdeniz’de V. Karl’a bağlı yerlere karşı ortak bir faaliyete karar verildi.

Fransa elçisi Paulin’i de alarak 28 Mayıs 1543 tarihinde İstanbul’dan hareket eden Barbaros 110 gemilik filosuyla Reggio, Messina ve Ostia gibi İtalyan sahillerini ateş altına aldıktan sonra 20 Temmuz’da Marsilya’ya gitti ve burada törenlerle karşılandı.

Fransız donanmasının hazırlıklarının bitirilmesinden sonra Savoi Dukalığı’ndaki Nice’in alınmasına karar verildi. Şehir 20 Ağustos’ta ele geçirildiği halde kalenin işgali uzayınca kuşatmaya son verilerek Türk donanmasının kışı Toulon’da geçirmesi münasip görüldü. Barbaros, Güney Fransa’da altı ay kadar kaldı. François’nin V. Karl’la anlaşması üzerine, İstanbul’a gitmek zorunda kaldı. Dönüş sırasında da Cenova’da esir olan Turgut Reis’i kurtardı.

Barbaros Hayrettin Paşa nasıl öldü?

Nice seferi Barbaros Hayreddin’in son büyük seferi oldu. Bundan sonra daha çok tersane işleriyle meşgul olacaktır. 4 Temmuz 1546’da kısa bir hastalıktan sonra yaşamını yitirdi ve sağlığında Beşiktaş’ta yaptırmış olduğu medresenin yanındaki türbesine defnedildi.

Ölümüne Mâte reîsü’l-bahr / Denizin reisi öldü” sözü ile not düşüldü.

Barbaros zamanında, Osmanlı denizciliği gücünün doruğuna ulaşmış, onun mektebinde yetişen eğitimli denizciler ve teşkilatlı tersane sayesinde bu güç, varlığını bir süre daha devam ettirmiştir..

Bu yazımızda Barbaros Hayrettin Paşa Kimdir? sorusunun cevabını aradık. Ödev ve projelerinizde kullanabilirsiniz.

 

Paylaşın

Yorumlar (2 Yorum)

  • Volkan DOGAN

    09/07/2020 - 19:22

    Eğitici bilgiler teşekkür ederiz çocukların projelerinde özgün bilgilere ihtiyacımız olacaktir

  • Duygu KARAKOC

    10/07/2020 - 07:48

    👍